Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Bugün burada, Alevilik ve Bektaşilik üzerine değerli akademik çalışmalar yürüten bilim insanlarını ödüllendirmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bilimsel çalışmalar, toplumsal hafızamızın ve kültürel mirasımızın korunması ve geleceğe aktarılması adına son derece kıymetlidir.” dedi.
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 3. Uluslararası Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Bilim Ödülleri Töreninde akademisyenler ödüllerine kavuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen törende, Alevilik ve Bektaşilik alanında yapılan akademik çalışmalara verilen destek vurgulandı.
Bakan Ersoy sözlerine başlamadan önce tören sonrasında konser verecek olan Grup Abdal’ın 23 yaşındaki kemancısı Cem Gülgel’in erken yaştaki vefatının derin üzüntüsünü yaşadığını söyleyerek genç sanatçıya Allahtan rahmet diledi.
Bakan Ersoy, Alevilik ve Bektaşiliğin Anadolu’nun kültürel mirasının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, “Yüzyıllar boyunca Anadolu’nun mayasını yoğuran, insan sevgisini, hoşgörüyü ve bilimi ön planda tutan bu değerler, bugün de toplumumuzun ortak vicdanını şekillendirmeye devam etmektedir. Büyük düşünür ve mutasavvıf Hacı Bektaş Veli’nin ‘İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır’ sözü, bizlere bilginin ve ilimin ışığında ilerlememiz gerektiğini hatırlatmaktadır. Akademisyenlerimizin yaptığı araştırmalar, bizlere köklü tarihimiz hakkında daha fazla bilgi sunarken, aynı zamanda toplumsal barış ve hoşgörünün güçlenmesine de katkıda bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Alevi Bektaşi toplumuyla devlet arasındaki gönül bağının daha da güçlendiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu anlatan Ersoy, “Devletimiz, vatandaşlarımızın gönlündeki yerini sağlamlaştırmış, karşılıklı teveccühü artırmıştır. Aradaki engelleri birer birer kaldırarak, kardeşliğimizi pekiştiren adımlar atmış bulunuyoruz. Bu birlikteliğin, toplumsal barışımıza ve ortak geleceğimize katkı sağlamaya devam edeceğine inanıyorum” dedi.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Çalışmalarına Devam Ediyor
Ersoy, “Bu yıl 500’den fazla cemevinin bakım-onarım ve tefrişat taleplerini planladık ve gerekli işlemlere başladık” dedi.
Deprem bölgesinde 13 yeni cemevi inşa edilmesi için gerekli hazırlıkların tamamlandığını ve ihale aşamasına gelindiğini duyuran Ersoy, bu çalışmaların Alevi-Bektaşi toplumunun taleplerine duyarlılıkla yaklaşıldığını gösterdiğini vurguladı.
Kün-Ay Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Dergisi Yayın Hayatına Başlıyor
Bakanlık olarak Alevilik ve Bektaşiliğe dair bilimsel çalışmaların artırılması için ciddi adımlar attıklarını dile getiren Ersoy, “Aleviliğin ve Bektaşiliğin yazılı kaynaklarını günümüz diline aktarmak ve toplumuza kazandırmak için de kapsamlı bir çalışma başlatmış bulunuyoruz. Binlerle ifade edebileceğimiz bu eserleri günümüz diline aktarmak için akademisyenlerimiz yoğun bir mesai harcıyorlar. ‘Ay Ali’dir gün Muhammed’ düsturunca kuruluşunu yaptığımız Kün-Ay Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Dergisini bu yıldan itibaren yayımlamaya başlayacağız” diye konuştu.
Alevi-Bektaşi inanç ve kültürüne dair çalışmalara verdikleri önemin devam edeceğini belirten Ersoy, 2025 yılında bu alanda çalışacak akademisyen sayısının 400’ü aşacağını öngördüklerini söyledi. Ersoy, “2024 yılında 15 kadar bilimsel toplantı yapmış ve bu toplantılarda 200’den fazla akademisyen ile Alevi-Bektaşi inanç ve kanaat önderinden istifade etmiştir. Bu vesileyle tüm akademisyenlerimizi ve araştırmacılarımızı çalışmalarımıza katılmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, ödül alan akademisyenleri tebrik ederek başarılarının devamını diledi.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise Alevilik ve Bektaşiliğin, Anadolu’nun derin kültürel mirasının hoşgörü anlayışının barış ve kardeşlik temelinde şekillenen felsefesinin en önemli değerleri arasında yer alan bir toplumsal değer olduğunu belirtti.
Tekin konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Alevilik ve Bektaşilik yüzyıllar boyunca bu topraklarda adalet ve dayanışma ilkeleriyle yaşamış inançlarını, sanatlarını, müziklerini ve edebi birikimlerini nesilden nesile aktarmışlardır. Bu zengin mirası bilimsel bir bakış açısıyla ele almak, akademik çalışmalarla desteklemek ve yeni nesillere doğru bir şekilde aktarımda bulunmak hepimizin sorumluluğudur. Toplumsal huzur ve kalkınma fertlerinin birlik ve beraberliğiyle doğrudan ilişkili bir kavramdır. Birlik ve beraberliğimize dayalı bir barış ortamı ise diyalog, anlayış ve kuşkusuz adaletten geçer. Bu ilişki ağının sağlıklı bir zeminde yürümesi için bu buluşmayı gerçekten çok önemli buluyorum.”
Tören sonunda Alevilik ve Bektaşilik üzerine yaptıkları akademik çalışmalarla ödüle layık görülen bilim insanlarına ödülleri takdim edildi.