AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Küçükoğlu mesajında, “Bugün Türkiye, terörsüz bir geleceğe hiç olmadığı kadar yakındır” dedi.
Bayramların dini vecibelerimizi yerine getirdiğimiz günler olmasının yanı sıra; kardeşliğin, dayanışmanın, vefanın ve merhametin yeniden anlam bulduğu kutlu zamanlar olduğunu belirten Başkan Küçükoğlu, “Bayramlar, aynı sofrada buluştuğumuz, kırgınlıkların unutulduğu, gönüllerin yeniden birleştiği, duaların göğe yükseldiği müstesna günlerdir. Bu anlamda bugün burada aynı zamanda bir milletin ortak hayalini, geleceğini ve inancını da birlikte idrak ediyoruz” dedi.
“Bu yılki bayramda dilimizde tek bir cümle var: “Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye” diyen Başkan Küçükoğlu, “Bu ifade yalın bir slogandan ibaret değildir. Bu; bir milletin kendi geleceğine sahip çıkma kararlılığını yansıtan bir duruştur. Bu; bin yıldır bu toprakları vatan kılanların duasıdır, alın teridir, fedakârlığıdır. Bu; ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatan bölünmesin diyen milyonların ortak hissiyatıdır. Ve bugün bu hissiyat artık bir hayal değil; kararlı bir yürüyüşe dönüşmüştür. Kardeşliğimizi büyütecek, kalkınmamızı hızlandıracak, birliktelik hukukumuzu perçinleyecek daha güçlü bir Türkiye geleceği inşa etme hedefimizi hep birlikte gerçekleştireceğiz inşallah” diye konuştu.
“AK Parti’den önce bu ülkede ne vardı? Kaos vardı, kriz vardı, kargaşa vardı. Milletimiz sağcı-solcu diye bölünmüş, kardeş kardeşe düşman edilmiş. Bir yanda darbeler, diğer yanda yoğun ekonomik buhranlar, siyasi istikrarsızlıklar. Gençliğimizin enerjisi sokaklarda heba edildi. 70 sente muhtaç edilmiş bir Türkiye vardı. Her seçimden sonra ülkede belirsizlik hâkim olurdu. Siyasi istikrarsızlık, ekonomik çöküşleri tetikliyor; vesayet odakları milletin iradesi üzerinde gölge gibi dolaşıyordu” diyen Küçükoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü; “Hatırlayalım, 28 Şubat’ta nasıl bir milli irade gasbı yaşandı. 2001 krizinde nasıl bir ekonomik çöküş meydana geldi. IMF kapılarında el pençe divan duran bir Türkiye vardı. Ama sonra ne oldu? Sonra millet “Yeter!” dedi. Sonra AK Parti doğdu. Sonra Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve “Artık söz de, karar da, irade de milletindir!” dedi.
O gün “aydınlığa açık, karanlığa kapalı” şiarıyla başlayan bu büyük ve kutlu yürüyüş, bugün “Türkiye Yüzyılı”na dönüşmüştür. Devlet ile milletin arasındaki uçurum kapatılmış, siyasetin merkezine yeniden milletimiz oturtulmuştur.
Bugün artık kendi SİHA’sını üreten, kendi savaş uçağını uçuran, Gabar’da petrol, Karadeniz’de doğal gaz çıkaran, küresel sorunlara küresel çözümler sunan bir Türkiye var. TOGG artık yollarda, TCG Anadolu artık denizlerde. Savunma sanayiinde, uzay teknolojilerinde, enerji bağımsızlığında destan yazıyoruz. Otoyollar, şehir hastaneleri, hızlı trenler, köprüler artık bir hayal değil; Türkiye gerçeğidir. Peki tüm bu başarıların temelinde ne var? Güvenlik var. Huzur var. İstikrar var değerli kardeşlerim. İşte bu yüzden terörle mücadele konusunu ve Terörsüz Türkiye idealimizi asla hafife alamayız. Çünkü biliyoruz ki, içeride huzur yoksa; ne yatırımdan, ne kalkınmadan, ne üretimden ne de istihdamdan, refahtan ve büyümeden bahsedebiliriz. Çünkü biliyoruz ki içeride birlik yoksa, dışarıya karşı daha hassas, daha kırılgan ve daha edilgen oluruz. Bugün yanı başımızda cereyan eden bölgesel ve küresel çatışmaların Türkiye olarak fiziken muhatabı olmasak da bilfiil müdahiliyiz. Karabağ meselesinde müdahil bizdik, Suriye savaşında yine biz müdahil olduk, Rusya – Ukrayna savaşında dünyaya ve mağdurlara nefes aldıran, barış elçisi olan yine bizdik. Artık dünyanın merkezi, tüm çözümsüzlüklerde beklenilen ve aranılan ülke Türkiye’dir. Bunun tabii ki bir anlamı var. Küresel bir liderimiz var. Güven veren ve hakkaniyetinden şüphe duyulmayan bir Cumhurbaşkanımız var. Bizlere düşen de Sayın Cumhurbaşkanımızın üstlendiği bu tarihi misyonda onun yol ve dava arkadaşları olarak ortaya koyduğu bu anlamlı sürece çok güçlü bir destek vermektir. Bugün Türkiye, terörsüz bir geleceğe hiç olmadığı kadar yakındır. Bu sadece bir güvenlik başarısı değil; bu aynı zamanda büyük bir toplumsal mutabakat ve yeniden bütünleşme projesidir. Bu başarının arkasında güçlü bir siyasi irade, kapsamlı bir strateji ve sarsılmaz bir kararlılık vardır. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Devlet Bahçeli bu sürecin başından sonuna kadar her noktasında büyük bir titizlik ve fedakârlıkla çalışmalarını yürütmektedir.
Bu süreçte elbette yalnız yürümedik. Cumhur İttifakı, bu büyük yürüyüşün siyasi teminatıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı bu süreç ve beraberinde devlet aklı ile milli iradeye verdiği destek, bu kutlu ittifakın temel taşlarından biri olmuştur. Teröre karşı yürütülen kararlı mücadelede istihbarat birimlerimizden güvenlik güçlerimize, İçişleri Bakanlığımızdan Türk Silahlı Kuvvetlerimize kadar her bir kurumumuz tarih yazmıştır. Ancak yıllardır ülkemizde kan ve gözyaşından medet umanların, Türkiye’nin sırtındaki bu kamburdan kurtulma ihtimalinden endişe duyduklarını da aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Unutmayalım ki; fitnenin uykusu hafif, sükûnetin uykusu ise derindir. Bu sebeple fitneye karşı uyanık olmamız, sulh ve selametin zaferi içinse mücadele etmemiz ve derdimizi tekraren anlatmamız gerekiyor.
Çünkü silah susar, ama şer dili konuşur. Algı operasyonları, psikolojik savaşlar, siyasal sabotajlar, içimize sokulmuş ayrılık tohumları her an tetikte bekler. O yüzden birlikten ayrılmayacağız, liderimize güveneceğiz ve milletin çizdiği istikametten bir adım sapmayacağız. Birlik; samimiyet ister, kararlılık ister. Milletimiz, kardeşlik kapılarını hep açık tutar. Bu sebeple Terörsüz Türkiye idealimizin bayraktarlığını yapacak olan siz değerli kardeşlerimizin bu sürece yapacağı etkin ve pozitif katkılar hiç şüphesiz hayati öneme sahiptir.
Sahada işimiz bitmedi. Bayram, bizler için aynı zamanda sorumluluktur. Mahalle mahalle, sokak sokak dolaşırken, elini sıktığınız her vatandaşımızla sadece bayramlaşmayın; umut paylaşın, hedef paylaşın, vizyon paylaşın. Onlara deyin ki: “Bu ülke artık terörle değil, teknolojiyle anılacak.” “Bu millet artık kavgayı değil, kalkınmayı konuşacak.” Gençlere umut verin. Kadınlara güven verin. Esnafa moral verin. Herkes bilsin ki bu ülke artık geri gitmeyecek. Bu millet asla ama asla başı önde yaşamayacak. Çünkü Türkiye artık başını kaldırmış ve istikbale doğru emin adımlarla yürümektedir. Ortadoğu’da haritalar yeniden çizilirken, Batı’da aşırı sağ ivme kazanırken, mazlum coğrafyalar feryat ederken; Türkiye bir istikrar adası gibi dimdik ayakta durmaktadır. Gabar’da, TEKNOFEST gençliğinde, Bayraktar’da, İMECE uydusunda, Diplomaside bu istikrarın, bu vizyonun meyvelerini görüyoruz. İşte biz bu yüzden “Türkiye Yüzyılı” diyoruz! Ve bir kez daha altını çiziyoruz ki: CHP zihniyeti durdurur. Cumhur İttifakı yürütür! CHP kriz üretir. Cumhur İttifakı istikrar getirir! Onlar algı yapar. Biz hizmet ederiz. Onlar ayrıştırır. Biz birleştiririz. Onlar bahane üretir. Biz çözüm üretiriz! Ne mutlu bu davaya yüreğini verenlere! Ne mutlu Türkiye’nin kardeşlik iklimine tohum ekenlere! Ne mutlu Türkiye’nin bu güçlü yürüyüşüne omuz verenlere.”
AK PARTİ ERZURUM İL BAŞKANI İBRAHİM KÜÇÜKOĞLU, KURBAN BAYRAMI DOLAYISIYLA BİR MESAJ YAYINLADI. BAŞKAN KÜÇÜKOĞLU MESAJINDA, “BUGÜN TÜRKİYE, TERÖRSÜZ BİR GELECEĞE HİÇ OLMADIĞI KADAR YAKINDIR” DEDİ.