Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AK Parti Sözcüsü Çelik: “Özgür Özel’in Cumhurbaşkanımızı Filistin konusunda eleştirecek kapasitesi yoktur”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Özgür Özel’in, herhangi bir şekilde

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Özgür Özel’in, herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanımızın Filistin hassasiyetini ve dış politika konusunda ortaya koyduğu iradeyi eleştirecek böyle bir kapasitesi yoktur. Tam tersine, kendi partisindeki bu savrulmayı ve bu içler acısı durumu düzeltmekle uğraşmalı ve bununla yüzleşmeli” dedi.

AK Parti Teşkilat Akademisi Muğla Eğitim Programı’na katılan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrası açıklama yaptı. Çelik, “Suriye ile Türkiye arasındaki doğalgaz boru hattının hayata geçmiş olması yıllar evvel Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonun somutlaşması açısından ve o öngörünün ne kadar büyük bir öngörü olduğunun anlaşılması açısından bir kere daha görülmüştür. Suriye’de olayların başladığı andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız orada reformlar yapılmasını, devlet hayatının reforme edilmesini, o zamanki Esad yönetimine önermişti. Bu reformların gerçekleşmesi için Devlet Planlama Teşkilatından heyetler gidip gelmeye başlıyordu. Fakat o zamanki yönetim Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu vizyonun değerini bilemedi. Maalesef o katliam siyasetine uzun yıllar boyunca imza attılar. Günün sonunda bütün bu katliama imza atanlar, çok utanç verici bir şekilde bütün bu katliamları gerçekleştirenler, kendi kaderiyle şuan da baş başalar” dedi.

“Suriye Suriyeliler tarafından yönetilmelidir”

Suriye’de yeni bir yönetimin bulunduğunu açıklayan Çelik, “Burada Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği 2 temel prensip Türkiye açısından en güçlü şekilde desteklenmektedir. Bir tanesi Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması. İkincisi; Suriye, Suriyelilerindir, Suriye Suriyeliler tarafından yönetilmelidir ilkesi çerçevesinde milli egemenliğinin korunması. Burada da çeşitli zamanlarda ortaya çıkan krizlere yardım istendiğinde Suriye halkının yanında oldu Türkiye en son orada Dürzileri temsil etmeyen sadece Siyonist siyasetin bir parçası olarak hareket eden bir Dürzi liderin provokasyonu karşısında bir istikrarsızlaştırma faaliyeti görüldü. Daha sonra bunun arkasında yine İsrail’in olduğu net bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Bu çerçevede bakıldığında Türkiye’ye ise Suriye’yi Suriyeliler tarafından yönetilsin, toprak bütünlüğü korunsun, milli egemenliği korunsun çerçevesinde bu güçlü desteği vermeye devam etti. Bugün ise ortaya koyulan bu vizyonla Azerbaycan’dan gelecek gazın Türkiye üzerinden Suriye’ye aktarılacak olmasıyla aslında Suriye’nin yıkılmış, yıpranmış alt yapısının ayağa kalkması, sosyal hayatın ayağa kalkması bakımından son derece önemli bir vizyon ortaya koymuş oluyor” dedi.

“Türkiye kendi bölgesinde istikrarı sağlama açısından önemli bir vizyona sahip”

Türkiye’nin bölgesinden istikrarı sağlamada önemli bir vizyon üstlendiğini belirten Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanımız yıllardır Türkiye’nin enerji konusunda sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda enerji politiğin merkezi olmasına dönük olarak da büyük siyasetleri yıllar içerisinde hayata geçirdi. Sadece enerji konusunda geçiş noktası değil enerji politiğin merkez ülkesi olarak Türkiye bu yıllar içerisinde güçlendi. Bu çerçevede bakıldığında da bugün ortaya koyulan bu vizyon, doğalgaz boru hattının hayata geçmesi esasında Türkiye’nin kendi bölgesinde bir istikrarı sağlama, güvenliği sağlama açısından ne kadar önemli bir vizyona sahip olduğunu gösteriyor. Bu bölgede büyük devletlerin bir kısmı vekalet savaşları yoluyla her şeyi istikrarsızlaştırmaya çalışırken, Türkiye’nin ise komşularında istikrarın peşinde olduğu net bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla terörsüz Türkiye vizyonumuzun gerçekleşmesi halinde aynı zamanda bunun terörsüz bölge denklemine de ilham kaynağı olacağını söylemiştik. Bu terör örgütlerinin ortadan kalkmasıyla feshedilmesi ve silah bırakılmasıyla birlikte her türlü ekonomik işbirliği, bugün ortaya çıkan doğalgaz boru hattında olduğu gibi, karşılıklı olarak kültürel işbirliği, birbirinin desteklenmesi ve bütün bölgede barışın hakim olması bakımından Türkiye’nin nasıl bir kapasite ortaya koyabileceği, nasıl bir örneklik teşkil edebileceği, kendi kardeşleriyle nasıl kol kola yürüyebileceği açısından son derece önemli bir tablo ortaya çıkmış oldu” dedi.

“Suriye konusunda sadece güvenlik esas değil”

Suriye’nin güvenlik konusunda Türkiye’den destek istediğinde buna hemen cevap verildiğini belirten Çelik, “Suriye devleti güvenlik konusunda Türkiye’den destek istediğinde, güvenlik konusunda iş birliğinin geliştirilmesi konusunda yaklaşım beklediğinde buna hemen cevap verilmişti. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, Milli Savunma Bakanlığımız bu destekle ilgili olarak hazırlıkların tamamlandığını ve faaliyete geçileceğini ifade etmişti. O zaman bazı muhalefet odakları çıkmıştı; ‘Bu işler sadece bir güvenlik yaklaşımıyla olmaz, bunun daha büyük bir çerçevede ele alınması lazım’ demişlerdi. Halbuki biz meseleyi sadece güvenliğe indirgemediğimizi, güvenliğin esas olduğunu ama diğer alanların da arkasından geleceğini ifade etmiştik. İşte bugünkü doğal gaz boru hattının hayata geçmesi, bunu net bir şekilde ortaya koymuş oldu” dedi.

“Filistin konusunda en hassan lider Cumhurbaşkanımız olduğu gerçektir”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Filistin konusunda hassasiyetlerini sorgulamasını eleştiren Çelik, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in giderek savrulan bir biçimde, giderek zeminsiz ve dayanaksız bir şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında sürekli olarak eleştiri adı altında yaptığı vahim hatalar ve yanlışlar. Yine Filistin konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyetini sorgulamaya kalkmış. Bakın, şu net bir durumdur: Bugün bütün dünyada, bütün dinlerden, bütün etnik topluluklardan, bütün milletlerden, Filistin konusundaki hassasiyetle ilgili bir insanlık cephesi oluşmuş durumda ve bu insanlık cephesinin bütün üyeleri, Filistin konusunda en net konuşan, en gür şekilde konuşan, en sağlam adımları atan liderin, Cumhurbaşkanımız olduğu gerçektir. Özgür Özel’in Filistin hassasiyetini sorgulamasına dönük söylediklerinin hiçbir dayanağı yoktur. Hiçbir zemini yoktur. Kimse tarafından da ciddiye alınan bir şey değildir. Dünyanın her tarafında, Filistin için bir araya gelmiş insanlar tarafından Özgür Özel’in sözleri ciddiye alınmaz. Yine aynı şekilde şunu söylemek isterim ve bu son derece net bir şeydir: Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanımızın Filistin hassasiyetini sorgulamaya dönük sözleri, Filistin’de, Gazze’de herhangi bir yerde duyulduğu anda; bütün Filistinliler, bütün Gazzeliler bunu İsrail propagandasının bir parçası olarak düşünürler. İsrail’in kara propaganda makinesinin, Siyonist propaganda makinesinin en çok hedef aldığı lider Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Özgür Özel’in bir muhalefet genel başkanı olarak zeminsiz, dayanaksız eleştiri külliyatını; eleştiri adı altında koyduğu, ortaya koyduğu bu vahim hatalar külliyatını devam ettirmesi, tabii kendisi açısından bakıldığında büyük bir siyasi yanlış birikimi oluyor. Nihayetinde Türkiye’nin içindeki bir muhalefet partisinin, Filistin konusunda İsrail propaganda makinesinin parçası olarak algılanabilecek şekilde bu şekilde konuşması son derece yanlış bir durumdur” dedi.

“CHP Genel Başkanı sürekli yanlış yapmaya devam ediyor”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dış politika ve Filistin konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sorgulama gibi bir kapasitesinin bulunmadığı belirten Çelik, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu çizgiye düşmesi, bu çizgiye çekilmesi, Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir parti açısından da son derece vahimdir. Yine bütün diğer dış politika meselelerinde de sürekli olarak yanlış yapmaya devam ediyorlar. Daha önce de Filistin meselesiyle ilgili olarak Bogota Bildirisi’yle ilgili aynı yanlışı yaptılar. Halbuki Sayın Özgür Özel’in hesaplaşması gereken konu şudur: Birleşmiş Milletlerin meşru kabul ettiği ve Türkiye’nin de dostu olan Libya’daki hükümet, Birleşmiş Milletler tarafından da meşru hükümet kabul edilen hükümet, Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirirken, onu eleştiren ve Türkiye’ye silah çeken unsurları destekleyen açıklama yapanlar Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasetçileriydi. Türkiye’nin en önemli tezlerinden biri olan Mavi Vatan tezi konusunda, Mavi Vatan’ı reddeden, Mavi Vatan’a doğrudan, omurgasından saldıran konuşmalar ve açıklamalar, Sayın Özgür Özel’in yakın ekibi tarafından yapılmıştır. Bu konuşmalar yapıldığı zaman, Mavi Vatan’a bu saldırı Cumhuriyet Halk Partisi’nden geldiği zaman, o zaman da ifade ettik: ‘Bakın,’ dedik, ‘Yunanistan’daki gazetelerin manşetleri Mavi Vatan’a saldıran bu CHP’li siyasetçiyi övüyor’ Yine aynı şekilde, sınırımızın dibinde herhangi bir terör devletçiği kurulmasın diye Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı gibi yaptığımız kara harekâtlarının eleştirisi Meclis’te yine Cumhuriyet Halk Partili siyasetçilerden geldi. Hatırlayınız, can Azerbaycan kendi öz toprağı olan Karabağ için mücadele ederken, Türkiye Karabağ’a cihatçıları gönderiyor diyerekten yalan siyasetiyle iftira atan; hem can Azerbaycan’ın mücadelesine gölge düşürmeye çalışan hem Türkiye’nin desteğine gölge düşürmeye çalışan açıklama, yine bir Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilinden geldi. Dolayısıyla Sayın Özgür Özel’in, herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanımızın Filistin hassasiyetini ve dış politika konusunda ortaya koyduğu iradeyi eleştirecek böyle bir kapasitesi yoktur. Tam tersine, kendi partisindeki bu savrulmayı ve bu içler acısı durumu düzeltmekle uğraşmalı ve bununla yüzleşmeli. Yine, Cumhurbaşkanımızın siyasi kararlarını alırken bazı odaklardan, bazı ülkelerden, bazı siyasi kişiliklerden korktuğunu ifade ediyor. Yani bu, aslında Özgür Özel’in geldiği noktayı göstermesi açısından son derece trajik bir yaklaşımdır” dedi.

“Filistin davası Türkiye’nin milli davasıdır”

Filistin davasının Türkiye’nin milli davası olduğunu belirten Çelik, “Burada, Cumhurbaşkanımızın şimdiye kadar siyasi kararlarını alırken, dünyada kim ne derse desin, bu kararın doğruluğu ve bu kararın ilkeli olması etrafında siyasi iradesini şekillendirdiği, bütün dünyada kabul edilen bir şey. Zaten o sebeple, uzun yıllar boyunca ‘Türkiye Batı’dan kopuyor’ denildi, ‘Türkiye yön değiştiriyor’ denildi, ‘Türkiye’de eksen kayması var’ denildi Türkiye’nin üzerine baskı kurmak için. Türkiye dış politikada bir takım eksen kaymasına uğruyor diye yıllarca bu propagandalar yapıldı. Ama Cumhurbaşkanımız, burada doğru kararların ve ilkeli kararların alınması ve uygulanması konusunda hiçbir zaman taviz vermedi. Dolayısıyla burada bakılacaksa, korkmaktan, çekinmekten, teslimiyetçilikten bahsedilecekse, Özgür Özel’e tavsiyemiz; biraz evvel bahsettiğim, Cumhuriyet Halk Partili siyasetçilerin Türkiye’nin tezlerine karşı başka devletlerin tezlerini, hem can Azerbaycan konusunda, Karabağ konusunda, hem Doğu Akdeniz konusunda, hem Mavi Vatan konusunda, hem de Libya konusunda, hem de askeri harekatlar konusunda, niye bu şekilde ele aldığıdır? Hangi teslimiyetçiliğin, hangi korkunun neticesi olarak bütün bu söylemler, Özgür Özel’in ekibi tarafından Türkiye karşıtı odakları sevindirecek şekilde ortaya konulmaktadır? Dolayısıyla Özgür Özel’in değerlendirmesi gereken konu budur. Bunlara da bakıldığında, hem Filistinli kardeşlerimiz yıllardan beri ve Filistin’in önde gelen liderleri net bir şekilde bunu ifade ederler: En güçlü destek, en zor zamanlarda en net destek, hiç kesilmemiş destek; Başbakanlığı döneminde ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Filistin davasına verilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Filistin davası Türkiye’nin milli davasıdır’ diyerek bu cümleyi ilk defa Türk siyasi tarihinde kurarak, aslında insanlıkla ilgili olan bu davanın Türkiye’nin bir milli davası olarak ele alınması konusunda net tutumunu ortaya koydu. Ondan sonra da, defalarca açıklandığı üzere, bir sürü adım atıldı, bir sürü eylem planı gerçekleştirildi ve bu irade bu şekilde söyleniyor. Gitsin Özgür Özel, Filistin’in ya da herhangi bir Filistinlinin önünde bu cümleleri zikretsin, alacağı cevabı görecektir. Biz burada, Sayın Cumhurbaşkanımızın Filistin konusundaki iradesine bir kere daha şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.