1970’lerde Aslına Uygun Yeniden İnşa Edildi
Ulu Camii, görülen zararlar nedeniyle 1970’li yıllarda kendine özgü mimari üslubu korunarak yeniden inşa edilmiştir. Ana plana sadık kalınarak yapılan camide, orijinal yapıdan kalan minaresi, mihrap önü kubbesine geçişi sağlayan mukarnaslı trompların bir kısmı ve asıl ibadet alanı açılan iki kapıya dikkat çekmektedir.
Sanat Eserine Dönüşen Minare
Caminin çeşitliliği yer alan kare kaideli minaresi, 1850 tarihli bir kitabe ile son büyük onarımını belgelemektedir. Minarenin sekiz yüzlü pabuçluğunda ve yuvarlak gövdesinde yer alan geometrik ve bitkisel motifli mozaik çiniler, Anadolu Selçuklu döneminin zarif çini işçiliğini sergiliyor.
Etkileyici Kitabeler
Ulu Camii’nin son cemaat yerinde beş kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden mihrabın iki yanında yer alan Osmanlıca ferman metinleri, kadınların çalışma düzenine ilişkin bilgiler içermektedir. Mihrabın üstünde yer alan Arapça kitabe 1222 (Hicri 619) yıllık tarihlenirken, dış duvardaki medrese kitabesi 1820 (Hicri 1293) yılını işaret etmektedir. Ayrıca batı duvarındaki kitabenin bir kısmı ne yazık ki çürüğü tam olarak okunamamıştır.
Bayburt Ulu Camii, tarihi, mimarisi ve taş işçiliği ile Anadolu’nun zengin kültürel birikiminin önemli bir örnek olarak varlığını sürdürüyor.