Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993’te teröristlerce katledilen 33 sivil için düzenlenen anma töreninde konuşan, dönemin Kemaliye Kaymakamı Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin, Başbağlarlı vatandaşların, necip milletin en değerli örneklerinden biri olduğunu ifade etti.
Katliamın yaşandığı dönemde Kemaliye Kaymakamı olan Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin, olaydan hemen sonra Yukarıumutlu köyü muhtarı Ahmet Yıldız’ın kendisini arayıp teröristlerin Başbağlar’ı bastığını bildirdiğini, durumu hemen dönemin valisi rahmetli Recep Yazıcıoğlu’na ve güvenlik güçlerine söylediğini aktardı.
Köye çok zor şartlarda ulaştıklarını ve gördükleri manzaraya dayanamadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Şahin, şöyle devam etti:
” 5 Temmuz sabahı saat 05.00’da Kaymakamlık konutunun telefonu çaldı. Bitişik köyümüz Yukarıumutlu köyü muhtarı Ahmet Yıldız beni aradı. Dedi ki teröristler Başbağlar’ı bastı. Bütün erkekleri şehit ettiler. Bütün köyü yaktılar. Kaymakam bey koş. Ben rahmetli Valimiz Recep Yazıcıoğlu’nu hemen aradım. Güvenlik güçlerine haber verdim. Hazırlandık bu köye geleceğiz ama o dönemde köprü yok. Tam 4 saatte ulaşabildik. Sabah 09.00 gibi köye geldik ki aman Allah’ın bütün evler yanıyor. 28 tane bu vatanın güzide evladı şehit edilmiş. Yerde yatıyor. Evlerde 5 canımız yakılmış şehit edilmiş. Çocuklar, kadınlar bir kenarda ağlıyor. Bir kadın düşünün ki kocasını, babasını, kardeşini kaybetmiş evi yanıyor sizde ilçenin kaymakamı olarak karşısındasınız. Aklıma geldikçe böyle bir olay Türk tarihinde az yaşanmıştır. Böyle bir katliamın ilk şahidi olmak benim hayatımdaki en zor anlardan biridir. Yüzlerce mermi sıkılmış cesetleri görünce ben uzun yıllar et yiyemedim, uzun yıllar o çocukların gözlerinin içine bakamadım. Bu topraklarda yaşamanın, Türk devletinin buralarda var olmasının bedelini Başbağlar ödedi. Başbağlar öyle dik durdu ki o dönem de dediler ki sizi Mersin’e, Aydın’a göç ettirelim. Dediler ki biz vatanımızı terk etmeyiz. Burası bizim vatanımız. Biz ölürsek de buradayız, kalırsak da buradayız. O dönemde ilk kez köylüler bizden silah talep etti. Biz köylerimizi bekleriz. Sırf güvenlik kuvvetleriyle olmaz bu vatan bizim de vatanımız. Ve biz onlara silah dağıttık. İlçe merkezi dahil bütün köylere silah dağıttık. Sadece köylüler beklemiyordu. İstanbul’daki Kemaliyelilerde onar günlük nöbetler halinde gelip bu kabanlarda nöbet tuttular. Bu vatana sahip oldular. Böyle bir milletin olduğu devleti yok olmaz. Bayrak inmez, ezan susmaz. İyi ki cenabı Mevla bizi böyle necip millete mensup kıldı. Burada ki amaç 1993 yılındaki Eşref Bitlis paşanın şehit edilmesinden tutunda Bingöl’de 33 askerimizin şehit edilmesi, Adnan Kahveci’nin rahmete kavuşması, Uğur Mumcu’nun öldürülmesi, Madımak olayı bütün bu olayları birlikte değerlendirdiğimizde Türk Devletinin bir operasyona tabi tutulduğunu düşünüyorum. Ama bu millet oyuna gelmedi.”
Olay
Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK’lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyaları alarak yağmaladıkları evleri ateşe verdi.
Önce 5 kişiyi bulundukları evleri ateşe vererek öldüren teröristler, daha sonra akşam namazı için camide olan 28 erkeği köy yakınındaki boş alanda topladı.
Bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, daha sonra bu kişileri kurşuna dizdi. Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede yüzlerce boş kovan bulundu.
