Bir döneme damgasını vuran, çeyizlik ürünlerin olmazsa olmazı beyaz iş nakışlar, Bayburtlu kadınların emekleriyle yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Bayburt Halk Eğitim Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren El ve Makine Nakışları Kursunun hünerli kursiyerleri özenle işledikleri ürünleri satarak, ev ekonomisine de katkıda bulunuyorlar.
Açılan kursta bir araya gelen 15 kursiyer kadın, usta öğretici Esen Köse’nin yardımıyla hep birlikte el emeği göz nuru ürünleri titizlikte işliyor. Antika kara kelle dikiş makinesinde beyaz iş seccadeleri, havluları, kanaviçeleri, çeyizlik ürünleri hazır hale getiren kadınlar, geçmişin izlerini taşıyan ürünleri kullanışlı hale getirmek için var gücüyle çalışıyorlar. Kursiyer kadınlar, babaanne ve anneannelerinden kalan kanaviçelere de modern dokunuşlar ekleyerek, bu ürünleri geri dönüştürüyorlar. Gündelik hayata uygun ürünler hazırlayan kadınlar, gelen siparişlere yetişemediklerini söyleyerek, sattıkları ürünlerden para kazandıklarını, ev ekonomisine de katkıda bulunduklarını ifade ettiler.
“Hastalığımı kurs sayesinde yendim”
Kursa başlamadan önce ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini söyleyen kursiyer Hülya Karaca, hastalığını kurs sayesinde yendiğini anlattı. Kursla birlikte sosyal hayatının devam ettiğini belirten Karaca, stres attığını, bu şekilde de hastalığının nüksetmediğini dile getirerek, “Ben bu kursa başlamadan önce ciddi bir rahatsızlık geçirdim. Bu rahatsızlığımdan dolayı tedavi gördüm. Kurs hocamızın sayesinde bu atölye açıldı, bana da sebep oldu ve kursa başladım burada stresimi attım, hastalığımı yendim. Kadınlarla birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz, evime de maddi katkıda bulunuyorum, günlerim de neşeli geçiyor” dedi. Kursa başlamadan önce tam anlamıyla nakış bilmediğini, kara kelle makineyi kullanamadığını vurgulayan Karaca, kurs sayesinde el yeteneklerini geliştirdiğini, dikiş işinde ve işleme alanında ustalaştığını bildirdi.
“Aşkla işimizi yapıyoruz, hiç yorulmuyoruz”
Arkadaşlarıyla birlikte namazlık, masa örtüsü, havlu ve çeşitli çeyiz ürünleri yaptıklarını dile getiren bir diğer kursiyer Yasemin Mercimek, hiç yorulmadıklarını işlerini aşkla yaptıklarını belirtti. Annelerinden, ninelerinden kalan kanaviçeleri masa örtüsüne, havluya, seccadeye çevirdiklerini ifade eden Mercimek, “Normalde insanlar çalıştıklarında yorulurlar ama biz işimizi aşkla yaptığımız ve çok keyifli vakit geçirdiğimiz için asla yorulmuyoruz. Annelerimizden, ninelerimizden kalan kanaviçelerimizi de çeşitli ürünlere çeviriyoruz, tekrardan hayata döndürüyoruz” şeklinde konuştu.
“Hem ev ekonomisine katkıda bulunuyoruz hem de keyifli vakit geçiriyoruz”
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan El ve Makine Nakışları kursunda 9 yıldır usta öğreticilik yapan Esen Köse, bildiklerini kursiyerlerine de öğretti. Bu süre zarfında hiç iş bilmeyen, eline iğne iplik almamış kursiyerlerinin de olduğunu, zamanla bu kursiyerleri yetiştirdiğini kaydeden Köse, “9 yıldır bu işi yapıyorum. Bu 9 yılda eline iğne, iplik almamış, dikiş yapmamış kursiyerlerim de oldu. Şimdi de 15 kursiyerlerimle birlikte kara kelle denilen eski makinelerde, geçmişin izlerini taşıyan beyaz işi nakış yapıyoruz. Hanımlarla beraber hem ev ekonomisine katkıda bulunuyoruz, hem de hoş sohbet eşliğinde keyifli vakit geçiriyoruz” ifadelerini kullandı. Limonlu çay eşliğinde işlerini özenle ve severek yapan kadınlar, “Kadın kadının yurdudur, bilmediğimiz bir teknikte birbirimize destek veriyoruz” diyerek, beraberlik mesajı verdiler.
BİR DÖNEME DAMGASINI VURMUŞTU: GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN BEYAZ İŞİ ÜRÜNLER ANTİKA DİKİŞ MAKİNELERİNDE HAYATA DÖNDÜRÜLÜYOR
BİR DÖNEME DAMGASINI VURMUŞTU: GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN BEYAZ İŞİ ÜRÜNLER ANTİKA DİKİŞ MAKİNELERİNDE HAYATA DÖNDÜRÜLÜYOR
BİR DÖNEME DAMGASINI VURMUŞTU: GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN BEYAZ İŞİ ÜRÜNLER ANTİKA DİKİŞ MAKİNELERİNDE HAYATA DÖNDÜRÜLÜYOR
USTA ÖĞRETİCİ ESEN KÖSE
KURSİYER YASEMİN MERCİMEK
HASTALIĞINI YENEN KURSİYER HÜLYA KARACA