Asrın felaketi olarak adlandırılan Hatay depremlerinin ardından hayatı tamamen değişen 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, zorluklara boyun eğmeyerek Gümüşhane’de eşiyle birlikte yeni bir sayfa açtı.
Depremin ardından Denizli’ye giden ve Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nü kazanan Leyla Mine Akkuş, eğitimi için kente yerleşti.
Eşi İsa Akkuş ise eşini yalnız bırakmamak adına Denizli’deki işini bırakarak eşinin yanına Gümüşhane’ye geldi. Kentte iş arayışları sonuçsuz kalınca genç çift el ele vererek kendi işlerini kurmaya karar verdi.
Düğün altınları geleceğin sermayesi oldu
Gümüşhane’nin kısıtlı iş imkanlarını bir engel değil, fırsat olarak gören genç çift, en büyük risklerini düğünlerinden kalan altınları sermayeye dönüştürerek aldı. KOSGEB’den de girişimcilik desteği alan Akkuş çifti, kentin tekstil ve giyim ihtiyacına cevap verecek butik bir işletme açtı.
Kartondan tabelalı dükkan
Kadın, erkek ve çocuk giyiminin yanı sıra çeyizlik ürünlerin de yer aldığı dükkanın en dikkat çeken detayı ise tabela oldu. İlk etapta maliyetleri düşürmek için tabelalarını kendi elleriyle kartondan hazırlayan çiftin bu samimi çabası, çevre esnafı ve vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı.
Eğitim ve ticaret bir arada
Hem üniversite eğitimine devam eden hem de dükkanın işletmesini üstlenen Leyla Mine Akkuş, günün bir kısmını ders sıralarında, bir kısmını ise tezgah arkasında geçiriyor. Eşi İsa Akkuş’un tekstil sektöründeki tecrübesi sayesinde ürünleri doğrudan fabrikadan halka ulaştıran çift, uygun fiyat politikasıyla Gümüşhane halkına hizmet veriyor.
“Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim”
Eşinin üniversiteyi bırakmaması için bu dükkanı açtıklarını kaydeden İsa Akkuş, “Gümüşhane’de yer açtık. Eşim okuduğu için okulunu bırakmasını istemedim, o yüzden Gümüşhane’ye taşındık. Denizli’deki hayatımı bırakıp buraya geldim. Burada yer açtık. Eşim okula gidiyor zaten, okuyor. Üniversite okuyor. Ben dükkana bakıyorum. Okul olmadığı günler yardım ediyor. Eşim Hataylı. Depremden dolayı Denizli’ye geldi. Öğretmenevinde kalıyorlardı. O sırada arkadaş ortamından tanışmış olduk. Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim” dedi.
Akademik camia ve arkadaşlardan tam destek
Açılış gününde yalnız kalmayan çifte en büyük destek, hocaları ve sınıf arkadaşlarından geldi. Leyla’nın hem okuyup hem çalışmasına büyük saygı duyan akademik kadro, genç kadının bu zorlu maratonunda en büyük motivasyon kaynağı oldu.
Kısıtlı imkanlarla yola çıkan genç çift, hayallerini gerçekleştirmek için en değerli varlıklarını ortaya koydu.
“Hem uygun fiyatlı hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz”
Depremin ardından gittikleri Denizli’de eşiyle tanışıp evlendiklerini aktaran Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde Sosyal Hizmet bölümü 2. sınıfta okuyan 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, “Normalde ben zaten burada okuyordum, zaten buraya gelecektim. Eşim de beni yalnız bırakmamak adına, bana destek olmak adına Gümüşhane’ye geldi. Burası maalesef küçük bir şehir, o yüzden iş imkanı çok fazla yok. Biz de kendi işimizi kurduk. Burayı düğün altınlarımızla açtık. Kendi düğün altınlarımız ve düğün paralarımızla açtık. Kendimiz hem uygun fiyatlı yapmaya çalışıyoruz hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz. Eşim Denizlili olduğu için direkt fabrikadan getiriyoruz. Daha önce de tekstilde çalıştığı için oradan getirip hani toptancı aracılığı olmadan üstüne kâr daha fazla eklemeden daha uygun fiyata da burada satıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık”
“Genç cesareti”ne dikkat çekerek hayata bu yaştan başlamanın önemli olduğunu dile getiren Akkuş, “Bir şeyler 25’imize 30’umuza geldiğimiz zaman olmuyor, gerçekten tutmuyor. O yüzden dolayı ne kadar erken başlarsak o kadar iyi, devir de öyle bir devir zaten. Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık. O yüzden dedik ki; madem iş bulamıyoruz, biz bir yer kuralım, bir yerden kendimizi geçindirmeye çalışalım diye düşünüp kendi işimizi kurduk” dedi.
