Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Göz Hastalıkları Uzmanı: Glokom Tedavisinde Uyum Şart!

Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokom hastalarının tedavi ve kontrole uymamasının büyük bir hata olduğunu vurgulayarak, glokom tedavisinin ömür boyu süren bir süreç olduğunu belirtti. Göz içi basıncının düşürülmesinin temel hedef olduğu tedavide göz damlalarının ilk basamak olduğunu açıkladı. MRI ve göz tansiyonu testleriyle glokom teşhisi konulabileceğini söyledi.

Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, glokom hastalarının tedavi ve kontrole

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, gözün sinsi düşmanı glokom hastalığının tedavisinde hastaların yaptığı en büyük yanlışın tedaviye ve kontrole uyum sağlamamaları olduğunu belirterek, “Tedavi ömür boyudur. Damlalar hastalığı tamamen iyileştirmez. Hastalar birer kutu kullanıp bırakma ya da rutin kontrollere gelmeme hatasına düşüyorlar” dedi.

Kalıcı körlüğe kadar götüren sinsi bir hastalık olan ’glokom’la ilgili bilgilendirmelerde bulunan Medicana International Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Konuralp Yakar, “Glokom halk arasında ’göz tansiyonu’ olarak biliniyor. Genellikle yüksek göz içi basınç varlığına bağlı olarak görme siniri dediğimiz optik sinirle hasarla giden sinsi, ilerleyici ancak körlükle sonuçlanan ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Glokom tanısı koyduğumuz hastaların yaptığı en büyük yanlışlık tedaviye ve kontrole uyum sağlamamaktır. Bu ömür boyu sürer. Aynı diyabet gibi hipertansiyon gibi tedavisi ömür boyu süren bir hastalıktır. Damlalar hastalığı tamamen iyileştirmez. Sadece göz için basıncını düşürür. Görme sinirinin hasar almasını engeller. Körlüğü engeller. Tedavi ömür boyudur. Hastalar birer kutu kullanıp bırakma ya da rutin kontrollere gelmeme hatasına düşüyorlar” diye konuştu.

Glokom tedavisi

Glokom tedavisinde temel amacın göz içi basıncı yüksekliği varsa bunu görme sinirine zarar vermeyecek bir seviyeye indirmek olduğunu belirten Dr. Yakar, “Bunun için ilk basamak tedavi göz damlaları oluyor. Bunlardan 4 tane temel etken var. Bu damlalarla eğer istediğimiz bir göz içi basınca ulaşamazsak, görme sinirinde hala bir hasar olduğu tespit edersek, lazer uygulamaları ya da glokom cerrahi yapılabilir. Son dönemde de mikro glokom cerrahisi gündeme gelmiştir. Ufak, mini şantlar takarak ya da iridokorneal açıya bazı müdahaleler yaparak göz içi basıncını düşürebilmekteyiz. Çok nadir bir durum dışında hastalar göz tansiyonu olduğunu anlayamaz. Çok sinsidir. Hiç bulgu vermeden görme alanı kaybı ile çevreden merkeze doğru ve en sonda bir tüpün içinden bakar hale gelmediği sürece hasta bunu fark edemez. Bu nedenle rutin göz muayeneleri çok önemlidir. Tüm hastalarımızı yılda bir defa rutin göz muayenelerine bekliyoruz. Biz bu muayenelerimizde mutlaka hastalarımızı göz için basınçlarını ölçüyoruz. Şüphelendiğimiz bir değer elde edersek ileri testlerde glokom varlığın araştırıyoruz. Göz tomografisi testleriyle göz tansiyonu tanısı olup olmadığını anlayabilmekteyiz. Glokom daha sıklıkla 40 yaş üstü görülür. Yaş ilerledikçe riski artar. Her yaşta görülebilen, özellikle doğumsal bir glokom çeşidi de vardır. Özellikle tramvaya uğramış, göz içi cerrahi geçiren hastalarda glokom görülebilir” şeklinde konuştu.