Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İran Dışişleri Bakanı Arakçi “ABD diplomasiye ihanet eden taraftır”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi “ABD diplomasiye ihanet eden taraftır.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi “ABD diplomasiye ihanet eden taraftır. ABD İran halkına karşı bir operasyon gerçekleştiriyor. ABD, bunun sonuçlarından sorumludur. İran güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alacaktır” dedi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İstanbul’da katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda (İSEDAK) kameraların karşısına geçti. ABD’nin İran’a yönelik saldırısını değerlendiren Arakçi, “Dün aniden bir saldırı ile karşı karşıya kaldı. ABD nükleer tesislerimize saldırdı. İran İslam Cumhuriyeti en güçlü şekilde ABD’nin bu saldırısını kınamaktadır. Bu son derece acı ve daha önce hiç görülmeyen bir ihlaldir. Birleşmiş Milletler şartı, uluslararası hukuk ve temel ilkeleri ihlal edilmiştir. ABD bunun tehlikeli sonuçlarından tek başına sorumludur. Bir ülkenin toprak bütünlüğüne, ulusal egemenliğine yapılan bu saldırı, soykırım uygulayan rejim ile gerçekleştirilmiştir. Bu bir kez daha ABD tarafının İran’ın barışçıl halkına duyduğu düşmanca fikirleri ortaya koymuştur. İran İslam Cumhuriyeti İran’ın topraklarını, egemenliğini, halkını korumaya devam edecektir. Her türlü araçlar kullanarak bunu savunmaya devam edeceğiz. Sadece ABD saldırganlığına karşı değil, aynı zamanda İsrail rejiminin yasa tanımayan saldırılarına karşı da koruyacağız. Rusya federasyonu başkanı ABD’nin bu saldırıya dahilini kınamıştır. Barışçıl nükleer tesislere yapılan saldırılar sadece BM şartının ihlali değil, 2’inci madde 1’inci paragraf çerçevesinde ‘Bir ülkenin toprak bütünlüğüne karşı güç kullanımı’ maddesini ihlal etmektedir. ABD’nin daimi üye olduğu Güvenlik Konseyi’nin bu konundaki ihlali ne kadar vahimdir bunu kelimeler ifade edemez” şeklinde konuştu.
“ABD bunun sonuçlarından sorumludur”
Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve diğer uluslararası kurumları göreve çağıran Arakçi, “Bu tür bir saldırganlık karşısında sessiz kalmak, dünyayı daha önce hiç görmediğimiz bir tehlike ve kaos seviyesine getirecektir. BM Güvenlik Konseyi’nin ABD’nin saldırgan tutumunu kınaması gerekmektedir. Washington idaresini bu ihlal ile ilgili sorumlu tutması gerekmektedir. Buradan Uuslararası Atom Enerjisi Ajansının ve direktörünün sorumluluğu bu savaşı destekleyen taraflarla ilgili sunduğumuz kanıtları incelemesi gerekmektedir. Şimdi bu kanıtlar çok daha vahim hale geldi. Biz Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulunun acilen toplanması ve hukuki sorumluluğunu yerine getirerek ABD’nin tehlikeli saldırısı ile ilgili değerlendirme yapmasını talep etmekteyiz. Ülkemizdeki bütün çalışmalar uluslararası atom enerjisi ajansının kontrolü çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dünya şunu unutmamalı bir diplomatik sonuç ortaya çıkarmak için çözüm sürecindeyken diplomasiye ihanet eden ABD tarafıdır. Siyonist rejimi destekleyerek bu yasadışı savaşı desteklemektedirler. Bu tür kötü tutumlar yetmemiş olacak ki ABD şimdi çok daha tehlikeli bir askeri operasyona girişti. İran halkına karşı bir operasyon gerçekleştiriyor. Bunu yaparken ABD idaresinin bu anlamda sonuçlardan tek ve tam kapsamlı sorumlu olduğunu ifade etmek istiyorum. İran’ın BM şartı çerçevesinde kendisini koruma hakkı vardır. İran bu çerçevede güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alacaktır” diye konuştu
“Meşru müdafaa hakkı çerçevesinde cevap vereceğiz”
Gazetecilerin sorularını yanıtlana Arakçi, nükleer tesisteki hasarın büyüklüğü ile ilgili kesin bir bilgi olmadığını belirterek, “Ne kadar bir hasar verildiğinin önemi de yok. Bir nükleer tesise saldırmak kendi içinde zaten affedilemez bir uluslararası hukuk ihlali. Bunun mutlaka kınanması gerekiyor. Dün ifade ettiğim gibi bir dizi bölge dışişleri bakanı mevkidaşlarımla görüşmelerim oldu. Hepsi son derece endişeliydiler. İsrail’in saldırgan tutuma bir son vermek için desteklerini ifade ettiler. ABD muhtemel saldırısı da konuşulan konular arasındaydı. Dün hepimiz İsrail’in saldırgan tutumunu nasıl durdurmamız gerektiğini konuşuyorduk. Tabii ki diplomasi kapısı her zaman açık tutulmalı ancak şu anda durum bu değil. Ülkemiz bir saldırı altında ve bizim buna kendi meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde cevap vermemiz gerekiyor. Biz bunu ihtiyaç duyduğumuz oranda yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“ABD diplomatik süreci bombalıyor”
İran’a “Diplomasiye geri dön” çağrısı yapmanın bir anlamı olmadığını söyleyen Arakçi, “Biz zaten diplomatik sürecin ortasındaydık. İsrail bu süreci bir bomba attığında ABD ile müzakereleri sürdürüyorduk. Yine Avrupalılarla da müzakereler sürdürüyorduk. İki gün önce Cenevre’de görüşmeler gerçekleştirdik. Şimdi Amerikalılar bu süreci bombalıyor. Yani diplomatik sürecin içindeydik ancak biz askeri olarak saldırıya uğradık. İran değil Amerika gerçekleştirdi bu saldırıyı. Diplomasiye ihanet eden Amerika oldu. Bizimle müzakere sürdürürken bu müzakerenin ortasında İsaril’e bir yeşil ışık yaktılar ve İran’ın nükleer tesislerine saldırmasını istediler. Bence burada diplomasi taraftarı olmadıklarını kanıtladılar. Sadece tehdit ve güç dilinden anladıklarını gösterdiler. ABD birleşmiş milletler şartına hiçbir saygı duymadığını, uluslararası hukuka saygı duymadığını göstermiş oldu. Şu ana kadar ihlal etmedikleri hiçbir kırmızı çizgi yok. En tehlikelisi ise dün akşam gerçekleşmiş oldu. Ben artık diplomasi için geriye ne kadar alan kaldı bilmiyorum” açıklamalarında bulundu.
“Toprak bütünlüğümüzü, egemenliğimizi, halkımızı koruyacağız”
ABD Başkanı Trump’ın saldırı ardından yaptığı açıklamalara da yanıt veren Arakçi, “Aslında sadece İran buna cevap vermemeli, bütün uluslararası toplum buna cevap vermeli. Bu net bir tehdit. İran hiçbir yanlış yapmadı. Biz neden İran’a saldırılmalı bunu anlamıyoruz. İran’ın nükleer silah arayışında olduğu yönünde yanlış ve haksız suçlama ile ilgili olarak neden İran bedel ödüyor. Biz barışçıl programımızı yirmi yıldır anlatmaya çalışıyoruz. Çok uzun süre müzakereler sürdürdük ve bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma bütün dünyanın diplomasi başarısı olarak kutladığı bir anlaşmaydı. Bu anlaşmadan çekilen yine Amerikan tarafı oldu. Yine müzakere ediyorduk. Birden bire bize saldırmaya karar verdiler. Önce İsrail’i kullanarak daha sonra da kendileri saldırılar. Şimdi de bizi daha fazla saldırıyla tehdit ediyorlar. Uluslararası toplumun bunu önlemesi gerekiyor. Aksi takdirde uluslararası hukukun ve dünyanın güvenliği ile ilgili olarak söylenecek bir şey kalmaz. BM Güvenlik konseyi de sorumluluğunu yerine getirmeli. Biz kendi çıkarlarımız koruyacağız. Toprak bütünlüğümüzü, egemenliğimizi, halkımızı koruyacağız. Şu anda halkımızın durumu tam olarak anlamış olduğundan dolayı seviniyorum. İran halkına yapılan bu adaletsizliği anlıyorlar ve saldırılara karşı dik duruyorlar” dedi.
“İsrail’in batının kirli işlerini yapması çok üzücü”
Batı ülkelerinin İran’a karşı tavrını eleştiren Arakçi, konuşmasını şöyle sürdürdü “İran şu anda bir saldırı altında. Ve nükleer bir süper gücün saldırısı altında. Nükleer silahları olan bir rejimiz saldırısı altında. İran’ın nükleer silahları yok. Bu kesinlikle kınanmalı. İran bu anlaşmanın bir tarafı ve son derece önemli taahhütleri olan taraf. Ancak bu anlaşma bizi koruyamıyor. Neden İran gibi bir ülke, barışçıl nükleer enerjiye sahip olmak isterken nükleer silahları yayılması ile ilgili rejim onların barışçıl faaliyetleri denetleme zorunda kalsın ki. İsrail’in kirli pis bir işi yapıyor olması çok üzücü. Bir taraftan da bu kirli pis işi destekliyorlar. Bu utanç verici. İsrail’in kirli bir iş yaptığını biliyorlar ve destekliyorlar. İsrail’in bunu yapması için her hakkı tanıyorlar ve buna İsrail’in kendini savunması diyorlar. Bu gerçekten utanç verici”
“Moskova’ya giderek Putin ile görüşeceğim”
Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşeceğini söyleyen Arakçi, “Öğleden sonra Moskova’ya gidiyorum. Sabah sayın Putin ile toplantım olacak. Rusya federasyonu İran’ın dostudur. Stratejik ortaklığımız var iki ülke arasında. Her zaman birbirimize danışıyoruz, pozisyonlarımızı koordine ediyoruz. Her zaman nükleer müzakerelerin bir tarafı oldular. Hatta geçmişte son iki üç aydır ABD ile müzakere ederken her zaman Rus dostlarımıza da gelişmeleri aktardık. Tabii ki son derece ciddi bir görüşme yapacağız. Birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Rusya aynı zamanda güvenlik konseyinin daimi üyesi. Bildiğimiz gibi Çin ile birlikte güvenlik konseyine bir karar taslağı hazırlığı yapıyorlar bu çatışmaların durdurulması ile ilgili olarak. Şu an tabii durum değişti. Onlarla bunun nasıl ilerlemesi gerektiği ile ilgili görüşme yapacağım” şeklinde konuştu.
“Önümüzde bir dizi seçenek var”
Arakçi, ABD saldırısna nasıl karşılık verecekleri ile ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“Bir dizi seçenek var önümüzde. Şimdilik bu kadarın söyleyeceğim. Müzakere sürecinde hiçbir zaman batı ülkelerine güvenmedik müzakere sürecinde. Şimdi güvenmememiz için daha fazla sebep var. Tabii ki diplomatik yöntemler her zaman kullanılmalı ama biz şu anda nasıl bir diplomatik bir adım atmalıyız, kiminle bu adımı atmalıyız karar vermiyoruz. Bu saldırgan tutum durduğunda o zaman diplomasiye nasıl başlayabiliriz karar vereceğiz” ifadelerini kullandı.