Bayburtlu kadınlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte geleneksel yün çırpma mesaisine başladı. Her yıl bu aylarda günlerce süren yün çırpma zahmetine katlanan Emine Oruç, yünün diğer malzemelere göre daha sağlıklı olduğunu belirterek, “Yün çok sağlıklı olduğu için her zaman bu zahmete katlanıyoruz” dedi.
Yastık, yorgan, minder ve döşek içindeki yünleri boşaltarak işe koyulan kadınlar, yünleri özenle yıkıyor, ardından kurutma ve çırpma işlemlerine geçiyor. Yünler, birçok aşamadan geçirilerek, kullanıma hazır hale getiriliyor. Bu zahmetli süreç, Bayburt’ta süregelen bir geleneği yaşatırken, aynı zamanda sağlıklı yaşam tercihi olarak öne çıkıyor.
Kadınların yün mesaisi, yünlerin bol su altında yıkanmasıyla başlıyor. Ardından tellere asılarak kurutulan yünler, daha sonra yere serilen muşamba üzerinde odun sopalarla saatlerce çırpılarak ayrıştırılıyor ve tel tel olması sağlanıyor. Çırpılan yünler son olarak temiz bezler üzerine serilerek güneşin altında kurumaya bırakılıyor ardından doldurularak yorgan, yastık, döşek, kıtır gibi ürünlere dönüştürülüyor. Bu titiz ve zahmetli süreç, Bayburtlu kadınların sağlıklı yaşam anlayışının bir parçası olarak her yıl büyük bir özveriyle sürdürülüyor.
Yünler hünerli ellerde 4-5 aşamadan geçiyor
“Yün” denilince akla gelen mahallerden biri olan Şingah Mahallesi sakinlerinden Zübeyde Tutar, komşusu Emine Oruç ile birlikte evlerinin önünde yün çırpma işini sürdürürken, bu sürecin detaylarını anlattı. Tutar, “Yünlerimizi leğenlerde yıkıyoruz, ondan sonra çuvallarla süzdürüyoruz. Ertesi gün çırpıyoruz. Yünlerimizi kıtır, yorgan, minder, küstüm yapıyoruz. Yün mesaimiz iki gün sürüyor. Bir gün yıkıyoruz, ertesi gün çırpıyoruz, kurutuyoruz, dolduruyoruz. Ondan sonra da minderlerimizi, yorganlarımızı sırımaya veriyoruz. Yün, çok aşamadan geçiyor. Yorganlarımız, kıtır dediğimiz döşekler sırıma işleminin ardından kullanılır hale geliyor” dedi.
“Burası kış memleketi, biz yünsüz yapamayız”
Yün çırpma mesaisini komşusuyla birlikte devam ettiren Emine Oruç ise, yünün sağlık açısından önemine vurgu yaptı. Bayburt’un kış memleketi olduğuna değinen, soğuk kış günlerinde yüne ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Oruç, “Yünlerimiz çok sağlıklıdır. Biz yünsüz yapamayız. Elyafta yatmayı biz de biliyoruz ama yün sağlıklı diye biz günlerce yünlerle uğraşıyoruz, yün tercih ediyoruz. Burası kış memleketi, kış memleketinde elyaf, pamuk ürünlerinde yatılmıyor. Yün daha sağlıklı olduğu için yünleri çırpıp, yün yataklarda yatıyoruz” şeklinde konuştu.
“Sağlıklı olduğu için bu zahmete katlanıyoruz”
Sağlık açısından bu zahmete katlandıklarının altını çizen Oruç, yorulmadan, usanmadan her sene bu işlemi yaptıklarını söyledi. “Çok sağlıklı olduğu için her zaman bu zahmete katlanıyoruz” diyerek konuşan Oruç, Bayburtlu kadınların bu kadim geleneğe olan bağlılığını ve sağlığa ne denli önem verdiklerini gözler önüne serdi.
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI
KOLLAR SAĞLIK İÇİN SIVANDI: BAYBURTLU KADINLARIN YÜN ÇIRPMA MESAİSİ BAŞLADI