Türkiye’nin en büyük şantiyesi, İndere

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesi ziyaretleri kapsamındaki Adıyaman programına il koordinasyon toplantısıyla başladı. Bakan kurum, kentte devam eden inşaatlar ile ilgili yerel yöneticilerden bilgi aldı. Daha sonra Mara ve Musalla mahallerindeki şantiyelere giderek TOKİ kentsel dönüşüm konutlarındaki örnek daireleri inceledi. Vatandaşlarla da sohbet eden Bakan Kurum, taleplerini dinleyip talimat verdi.

Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve terör soruşturmalarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına tepki gösterdi: Deprem bölgesinde yaptıkları yetmezmiş gibi, şimdi de Türkiye’nin sokaklarını karıştırmak istiyorlar. Siyaset en başta sorumluluk sahibi olmaktır. Şayet Özgür Özel gerçekten sorumluluk sahibiyse önce panik halindeki sorumsuz açıklamalarına son verecek.

Bakan Kurum daha sonra AK Parti Adıyaman İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Teşkilat ve Vefa İftarı programına katıldı. Bakan Kurum, burada yaptığı konuşmada 6 Şubat depremlerinin ardından gece gündüz çalışarak, 3 bin 481 şantiyede, tüm konut ve iş yerlerinin inşasını başlattıklarını söyledi. Adıyaman’da 31 bin 406 yeni konut ve iş yerini yeniden inşa ettiklerini kaydeden Bakan Kurum İndere’yle ilgili şöyle konuştu: Bugün Adıyaman’ın neresine giderseniz gidin, her mahallesinde, her sokağında hatta her köyünde mutlaka bir projemizi görmeniz mümkündür. Adıyaman’ın beklediği yıllardır hayal ettiği projeyi bugün gerçekleştirmiş olduk. İndere projemiz, Türkiye’nin en büyük şantiyesidir. 5 milyon metrekarelik bu devasa alandaki projemiz tamamlandığında sadece Adıyaman’ın yeni uydu kenti değil, en önemli cazibe merkezi, yepyeni bir şehircilik harikası olacak. Adıyaman’da haziran ayı itibarıyla depremin izleri silinmiş olacak.

Bugün sizler de AK Parti’nin neferleri olarak, deprem bölgesinde vefanın temsilcilerisiniz. Peki sizler burada, milletimizin yarınları için alın teri dökerken, adeta bir yeniden doğruluş destanı yazarken bu ülkenin ana muhalefeti ne yapıyor? Bir yaraya merhem oluyorlar mı? Olmuyorlar. Bir şehirde bir çivi çakıyorlar mı? Bir eser ürettiriyorlar mı? Bir hizmete omuz veriyorlar mı? Cevabı çok açık: Hiçbir işe katkı vermiyorlar. Biz bunların hizmete kabiliyetlerinin olmadığını biliyorduk ama tahammülleri de olmadığını yeni öğrendik. Bunlar lafa geldi mi mangalda kül bırakmazlar ama “hadi hizmetin yok, bari gel bu emekçileri takdir et” desek, dut yemiş bülbüle dönerler. Bir de arada bir deprem bölgesine gelip siyasi fırsatçılık peşinde koşarlar, afetzede kardeşlerimizin moralini bozarlar. Adıyaman şahit olsun, her kim deprem bölgesinde fırsatçılık yapmaya kalkarsa karşısında beni bulur. Her kim benim afetzede kardeşlerimin moralini bozmaya kalkışırsa karşısında bu kardeşinizi, bu evladınızı bulur.

Bakan Kurum, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve terör soruşturmalarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki göstererek şöyle konuştu: Bunlar deprem bölgesinde yaptıkları yetmezmiş gibi şimdi de Türkiye’nin sokaklarını karıştırmak istiyorlar. Siyaset en başta sorumluluk sahibi olmaktır, orada kırk düşünüp bir konuşmaktır ve  sözün sonuçlarına da katlanmaktır. Buradan söylüyorum; burada bu eylemlerde bir kardeşimizin, polisimizin burnu kanasa bunun hesabını kim verecek? Ben söyleyeyim; insanları sokağa çağıran kimse, hesabı da günü geldiğinde o verecek.

Şayet Özgür Özel gerçekten sorumluluk sahibiyse önce başını ellerinin arasına alacak, panik halindeki sorumsuz açıklamalarına son verecek, demokratik siyasetin sorumluluğuyla konuşulan tüm iddialara cevap bulacak, milletimizi aydınlatacak. Sonra da milletin karşısına çıkacak ve yalanları değil hakikatleri konuşacak. Aksi halde konuştuğu her şey tarih önünde de, siyaset sahasında da, millet nezdinde de boştur, yalandır, saçmalıktır.

Adıyaman’da olduğu gibi tüm deprem bölgesinde çalışmalara devam edeceklerini ifade eden Bakan Kurum, “Zoru kolay etmeye, başarılamaz denileni başarmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Size söz, şu fani ömrümüzü, kendimizi değil; daima emeği, emekçiyi aziz bileceğiz. Deprem günü Adıyaman’da akan her bir damla gözyaşı için yüz bin alın teri dökmeye devam edeceğiz. Dün buradaydık, bugün buradayız, yarın da burada olmaya devam edeceğiz” dedi.